Zor; Ama Doğru Olanı Seçiyorum

Köşe Yazıları / Timuçin

Önemli meselelerde; doğru zamanlarda, doğru yerde durmak gerekir. Süreci doğru okuyabilmek, gelişen bazı olaylarda teferruata takılmamak ve toleranslı olmak, sonuç almak için gereklidir. Genelkurmay bile sorunun askeri çözümlerle bitirilemeyeceğini, acı tecrübelerle, bunca yıldan sonra gördüğü için, MGK toplantılarında onay verdiği, milli birlik projesine destek olduğu görülmektedir. Aksinin düşünülmesi Türkiye şartlarında normal değildir. Yani ordunun haberi olmadan bunların olması mümkün değildir. Aksi görüşü savunmak aslında daha çok prim yapıp alkış toplayacağını bildiğim halde, yazımdan sonra hakaret ve küfür dolu, hatta kan testine ve hıyanet sözcüklerine muhatap olacağımı bilerek bunları yazmak benim için de kolay değil. Ama 80’li yılların acı tecrübelerini yasamış ve devletin yanlışlarının ağır faturalarını ödeyenlerini görmüş birisi olarak. Bunları yazmam gerektiğini düşündüm.
Kürt sorununun 12 Eylül askeri cunta yönetimi tarafından kaşınıp, kanatıldığını biliyorum. Aslında bu sorun daha önceki yıllarda çok daha kolay bir şekilde çözülebilecekken, sanki devlet çözümsüzlük politikalarını (o yıllarda) inkarı, problemleri görmezden gelerek, şiddetle bunları çözüp bitirebileceğini zannetmiştir. Bugün gelinen noktada bu politikaları devlete dayatıp uygulatan emekli paşalar bile simdi yanlış yaptıklarını itiraf etmişlerdir; ama vatandaş ağır bir bedel ödemiştir. "Zaten her zaman ve dönemde devletin yanlış politikalarının kurbanı yoksul halkımız olmadı mı?" Umudum ve beklentim odur ki artık birileri halk adına karar vermesin halk kendi kararını kendi versin. Binlerce yıldır bu topraklarda beraber yasadığımız kardeşlerimizle eşit ve kardeşçe, mutlu ve gönüllü birlikte yasamaya evet mi diyeceğiz yoksa rantını üst düzey karanlık yöneticilerin ve silah üretip satan insanlık dışı odakların yediği bu düzenin devamından yana mı olacağız ?
Sevgilerimle TIMUCIN