Arabaşı

Köşe Yazıları / Rabia Barış

Arabaşı

Arabaşı, Emirdağ kültüründe çok önemlidir. Yemek çeşitleri arasında yerini korumayı başamıştır. Eskiden insanlar hep arayış içinde olmuşlar ve çok şeyler de bulmuşlar. Radyo, televizyon gibi iletişim ve eğlence araçlarının olmadığı zamanlarda, uzun kış gecelerini şenlendirmek, hısım akrabayı bir araya toparlamak için değişik bir eğlence çeşidi olmuş arabaşı. Erkekler köy odalarına toplanıp binbir gece masalları, yiğit Köroğlu destanları, Arabüzengi, Şah İsmail, Seyit Baddal Gazi’leri Dedem Korkut’ları anlatıp eğlenirken, bir taraftan da kendilerine ziyafet yemekleri aramaktan geri durmamışlar. Ben burada ziyafet yemekleri arasında sadece arabaşını anlatmakla yetineceğim.

Arabaşı bazı yörelerde bilinmekle beraber esas olarak Emirdağ yöresine aittir. Bu yemeğin en güzel görünümlüsü ve en leziz hali Emirdağ sofrasındaki halidir. Tarihi nereye dayanır, nasıl bulunmuştur bilinmez, bildiğimiz tek şey gecenin bir vakti eşin dostun, hısım akrabanın arabaşı yemek için bir araya toplanmalarıdır. Arabaşı Emirdağ’da, uzun yıllardan bu yana kültürümüze yerleşmiş hoş bir gelenektir. Yöre halkı bu yemeği illaki karlı günlerde yapıp yemeyi yeğlemişlerdir.

Dışarıda kar yağarken içeride arabaşı pişirilir. Soğuk havada kar yağarken arabaşının hamur’u iyi donar, çorbası da çok sıcak içildiği için insanların içini ısıtır. Gece olduğunda kar altında arabaşı yemeye gelen misafirleri karşılamak çok zevklidir. Her gelen misafir karlı ayaklarını yerlere vura vura basamakları çıkıp odalara süzülürler. Güzel bir görüşme kaynaşma olur, bu beraberliğin adı gezektir.Arabaşı günlerindeerkeklerin keyfine diyecek yoktur, onlar hazıra konarlar. Böyle birgünde bütün iş hanımlara düşer. Zira arabaşı cıngıllı kazanlarda pişerve meydan tepsilerine dökülür. Arkasından çorbası da aynı kazanlardapişer. Malzeme hamuru su ve tuzdan ibrettir. Ölçüsü ise bire dörttüryani bir ölçü una dört ölçü su katılır. Çorbası tavuktan yapılır çok leziz bir çorbadır. Pişmiş tavuk minik minik parçalara ayrılıp kaynamakta olan suya atılır. Öte yandan kızgın yağda un kavrulur, bol salçayla karıştırılıp ılık suyla boza kıvamına getirilip kaynamakta olan tavuğa karıştırılır. Halk dilinde buna muyane derler (terbiye) İçine bolca kurutulmuş acı biber atılır böylece çorbası da pişmiş olur. Arabaşı öğün vakti yenmez genellikle yemekten birkaç saat sonra yenir. Emirdağ yöresinde bu yemeği, büyük, küçük herkes çok sever. Arabaşının yenme vakti geldiğinde misafirlerin önüne sofralar kurulur, hamur tepsileri getirilir. Eli yakışanlar hamurları baklava şeklinde keserler, tepsilerin ortaları biraz açılır, açılan yerlere çorba tasları yerleştirilir. Çorba çok sıcak olmalıdır, bu yüzden çorba kazanı daima ateşin üzerindedir. Sıcak sıcak buharlanan çorbaya bolca limon sıkılır bol acılı, bol ekşili ve çok kaynar olarak hamurla çorba birlikte tüketilir. Buna arabaşı yutması denilir.

Arabaşı sofrası çok neşelidir. Gülüş cümbüş kaşıklar birbirini kovalar. Arabaşı içmenin kendisine has kaidesi vardır. Kaşığından çorbanın içine hamur kaçıranlara çeşitli cezalar uygulanır. En iyi ceza bir sonraki arabaşı yeme ziyafetinin, çorbaya hamur kaçıran kişinin evinde yenmesidir. Diğer cezalar biraz eziyetlidir; kimilerini ellerinden ayaklarından tutup karların üzerine atıp kartopu gibi yuvarlarlar, kimilerini beşik gibi sallayıp karların üzerine atarlar. Kimilerine masal anlattırırlar, kimilerini kadın kıyafeti giydirip oynatırlar, kimilerini eşek yapıp üzerinden atlarlar velhasıl arabaşı eğlence aracı gibi bir şeydir. Ay ışığında karların üstünde oyun, cümbüş kırıla gider.

Köy insanları, uzun kış gecelerinde böyle güzel şeylerle vakit geçirirlerdi. İşin aslı arabaşının gölgesinde insanların sık sık bir araya gelerek buluşup kaynaşmaları olurdu. Bu güzel kültürümüz günümüzde de hala devam etmektedir. Emirdağ insanın göç etmesiyle birlikte. Arabaşı ve benzer kültürlerini gittikleri yere taşımaları ayrı bir güzellik. Örneğin Emirdağ’lılar Eskişehir’de yeni bir mozayık kültür oluşturdular. Eskişehir lokantalarında veya evlerde, Emirdağ yemeklerini bulmak hiçte zor değildir. Buda bize iç içe yaşamanın hoş bir güzelliğini yansıtmaktadır.

Rabia Barış

  • Güncelleme: 01.02.2009 14:05
  • Okunma: 9781

Yorumlar (5)Yorum Yap

  • burukselden emirdagli

    Bizim Emirdagimizin herseyi mukemmmel; biz burda yapsakta yesekde tadini bulamiyoruz malesef.Ama iste gelmisiz bikere buralara. Gonul isterki simdi Emirdaginda olmak ve o nefis arabasini yemeyi cok isterdim. Emirdaginda yasayanlar ne kadar sansli oldugunuzu unutmayin. O arabasini yemek bile bi sans HERKESE AFIYET OLSUN.

  • meryem

    bide net olarak tarifini alabilseydik iyi olurdu

  • mustafa

    rabia hanım ağzınıza yüreğinize sağlık ne denirse o olsun iyi tarafından bir yöreyi bukadar güzel anlatabilen bir insana saygılarımı sunarım çiftelerden mustafa

  • YASAR CELIKOZ

    SELAM GERCEKTEN COK HOSUMAGITTI BIR ANDA DEDIM ISTE BENIM MEMLEKETIM O GUNLERDE TELEFONLA KONUSURKEN KOYDEKI ENISTEMLE HAVADAN SUDAN DERKEN YA ENISTE BEN ACIKTIM ISTEN GELDIM DEDIM ODA DEDIKI NE YEMEGI YIYECEKSIN BENDE VALLA HIC SORMA SIMDI SOYLERSEM CANIN ISTER DEDIM YOK ISTEMEZ DEDI IYI O ZAMAN HAKKINI HELAL ONCE HELALET DEDIM VALLA ARAP ASI YIYECEGIM DEDIM IYI O ZAMAN SANA AFIYET OLSUN DEDI TLF NU KAPATTIK RABIA HANIMA TESEKURLER EMIRDAGIMIZIN MESUR YEMEGINI DUNYAYA TANITIYOR SAYGILARIMLA FRANSADAN SELAMLAR (TURKMEN KOYLU YASAR CELIKOZ

  • dost

    tarifini de yazarsaniz cok memnun oluruz.