Emirdağ Meydanda Basın Açıklaması Yaptılar

Haberler / Güncel

Emirdağ Meydanda Basın Açıklaması Yaptılar

Emirdağ Yaylaları Doğa Platformu bugün ilçemiz Cumhuriyet meydanında bir basın açıklaması yaptı.
Basın açıklamasına; CHP Emirdağ İlçe Başkanı Barış CAN, İYİ Parti Emirdağ İlçe Başkanı Ergün YARDIMCI, Atatürkçü Düşünce Derneği Emirdağ Şube Başkanı Kazım SARITAŞ ve vatandaşlar katıldı.
Platform sözcüsü Nurettin Yılmaz; “Türkiye’nin bir çok şehrinde bu eş zamanlı basın açıklamasını yaparak, Meclis’e bir mesaj vermek istiyoruz. Doğa katliamının, ekolojik felaketlerin bio çeşitlilik kaybının, iklim krizinin ve sömürünün önüne geçmek için “Torba yasa geri çekilmeli” çünkü; doğada ahenkli bir şekilde varlıklarını sürdüren canlıların “Yaşam hakkı torba yasaya sığmaz.”dedi.
Emirdağ Yaylaları Doğa Platformu Basın Açıklaması;
“Sevgili dostlar; değerli basın emekçileri öncelikle dün İzmir’de meydana gelen deprem de ölen insanlarımıza rahmet diliyoruz. Kalan insanlarımıza sabır diliyoruz. Çareler diliyoruz, iyileşmeler diliyoruz.
Değerli dostlar ne yazık ki; ülkemizde ve dünya da doğa katliamlarının ekolojik yıkımın uluslararası şirketlerce gerçekleştirilen talanın giderek arttığı bir dönemdeyiz. Geçen yıl Kaz dağlarında Kanadalı bir şirketin altın madeni projesi için gerçekleştirilen ağaç katliamının sebep olduğu toplumsal üzüntü ve öfke hala dinmedi. Bu üzüntü ve öfkenin toplumun farklı kesimlerini bir araya getirmek sonucunda halkın gücü sayesinde ilgili şirketin ruhsatının yenilenmesinin önüne geçildi.
Şuan ÇET raporların da gerçek dışı ifadelerin havada uçuştuğu, ruhsat alanlarının proje kısıtlanır keyfi olarak açıldığı, canlılara, doğal varlıklara zehir ve ölüm saçtığı herkesçe bilinmesine rağmen ilgili işletmelerin faaliyetlerine izin verildiği üstelik faaliyetlerini bitirip çekip gittikten sonra da ortada enkaz bıraktıkları ormanların ve diğer eko sistem parçalarının Tarım ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğünce adeta babasının oğluna verilircesine tahsis edildiği ülkenin kolluk kuvvetlerinin özel şirketin güvenlik birimiymiş gibi kullanılarak işletilmeye kalkan yapıldığı hatta insanları yerlerde süründürdüğü bir dönem yaşıyoruz.
Değerli dostlar; Türkiye Büyük Millet Meclisinde maden yasasının değiştirilmesiyle ilgili bir çalışma var. TBMM’nin ilgili komisyonunda onaylanan ve önümüzdeki günlerde Meclis Genel Kurulunda görüşmeye açılacak Elektrik Piyasası Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Torba Kanun Teklifi ile ekonomik büyüme adı altında ekolojik yıkım ve talan dayatılıyor.
Bir çok konuda değişiklik öngören bu torba kanun teklifi havayı, suyu, toprağı, ormanları, gıdayı, yaban hayatını, tarım ve yaşam alanlarını sömürerek yok eden bir avuç maden ve enerji şirketine yeni imtiyazlar ve teşvikler sağlarken tüm canlıların yaşam hakkına yönelik saldırıları şuandaki yağma düzenine denetimsizliği bir düzeye getirmeyi hedefliyor.
Bu torba yasa onaylandığı takdirde asgari ücretlilerden zorunlu gelir vergisi alınırken yaşam hakkını ihlal eden bir avuç maden ve enerji şirketi çeşitli vergilerden muaf tutulacak. Maden ve enerji şirketleri faaliyet gösterdikleri ruhsat alanları dışına taşıp, eko sisteme geri dönülmez zararlar verebilecek.
Köylülerin arazileri yok pahasına şirketlere devredilecek, maden ve enerji şirketlerinin yatırım bölgelerinde yer alan araziler tarım arazileri kamu yararı olmaksızın istimlak edilerek şirketlere peşgeş çekilecek.
Gaz dağıtım şirketlerinin maliyetini düşürmek için şebeke kurarken altyapıda yaptıkları tahribatın düzeltilmesi yerel yönetimlere yüklenecek. Kanunda tüketicilere düşük maliyetli enerji sağlaması sözü verilse de enerjinin verimli kullanılmasına ilişkin hiçbir düzenleme yapılmamakla birlikte kayıp kaçak bedellerinin hukuksuz bir şekilde tüketicilere yüklenmesine devam edilecek.
O yüzden bugün Türkiye’nin bir çok şehrinde bu eş zamanlı basın açıklamasını yaparak, Meclis’e bir mesaj vermek istiyoruz.
Doğa katliamının, ekolojik felaketlerin bio çeşitlilik kaybının, iklim krizinin ve sömürünün önüne geçmek için “Torba yasa geri çekilmeli” çünkü; doğada ahenkli bir şekilde varlıklarını sürdüren canlıların “Yaşam hakkı torba yasaya sığmaz” esasen bu yasa teklifi teklifi sunan milletvekillerinin de çok rahat ve açık bir şekilde belirttiği gibi sadece özel sektör faaliyetlerini daha hızlı ve kolay denetimlere takılmadan yapabilmelerini sağlamak amacı taşımaktadır.
Biz ise enerji demokrasisini, sosyal adaleti, doğanın haklarını gözeten bir uygulamaya geçilen politikaların bir an önce kanunlaştırılmasını talep ediyoruz. Doğaya uyumlu sağlıklı bir toplumsal yaşamın ekolojik prensiplerle inşa edileceğini biliyoruz.
Onun için tek eksiğimiz toplumsal irademizin siyaset gündemine yansımasıdır. Gündelik hayatımızın her anında yüzleşmek zorunda kaldığımız Covid 19 krizinin doğanın tahrip edilmesinden kaynaklandığını biliyoruz. Bu nedenle hep birlikte sesleniyoruz. Duyun bizi duyun ve bizlerle birlikte haykırın ki; “yaşam hakkı torbaya sığmaz. Yaylama dokunma, siyanüre hayır.”

  • Okunma: 2777

Yorumlar (0)Yorum Yap