Emirdağ’da Görev Yaptığım İçin Mutluyum

Haberler / Güncel

• 04.03.2021 18:28
• Yorumlar

Kaymakam Osman Bilici, Kanal 3’te Selcen Dilek Çöygün’ün hazırlayıp sunduğu “Hizmete Uzanan El” programının konuğu oldu.
Kaymakam Bilici, konuk olduğu “Hizmete Uzanan El” programında, eğitim hayatı, meslek seçimi, kaymakamlık görevi, Emirdağ’a atanması, Emirdağ’da devam eden yatırımlar, gurbetçiler, yaylalar, Kadın Kültür Evi ve turizm konularında, programın yapımcısı ve sunucusu Selcen Dilek Çöygün’ün kendisine yönelttiği soruları samimi bir şekilde cevaplandırdı.

“Kaymakam Olmaya Ortaokul 3. Sınıf Öğrencisiyken Karar Verdim”
Programın yapımcısı ve sunucusu Selcen Dilek Çöygün’ün, mülki idare amirliği mesleğini nasıl seçtiğine ilişkin sorusuna karşılık açıklama yapan Kaymakam Bilici, mülki idare mesleğine girmeye ortaokul 3. sınıf öğrencisi iken karar verdiğini belirterek, “Babam devlet memuruydu ama köyde doğdum, büyüdüm. Babam din görevlisi olması hasebiyle genelde köylerde çalıştı, doğduğum yere yakın köylerde görev yaptı. Ben de ilkokulu köyde okudum. Daha sonra ortaokulu Elâzığ’da yatılı okumak durumunda kaldım ve akabinde liseyi ve üniversiteyi Malatya'da okudum. Kısacası benim eğitim hayatım Elâzığ ve Malatya gibi dar bir alanda geçti. Ayrıca şunu belirtmek isterim ki babam için kaymakamlık mesleği çok önemliydi. Biz, muhtemelen kaymakam ulaşılamaz, erişilemez bir noktadaki insandır diye gözümüzde büyütüyorduk. Aradan biraz zaman geçtikten sonra ortaokula başlayınca, özellikle ortaokul 2 ya da 3. sınıfta, ilçeyi Kaymakamın yönettiğini öğrendim ve ben o anda kaymakam olmaya karar verdim. O andan sonra bütün çalışmalarımı, tercihlerimi yaparken, okulları tercih ederken, üniversiteyi tercih ederken kaymakam olma idealim rol oynadı. Bu bağlamda benim kaymakam olmamda babamın rolü büyüktü.” dedi.

“Emirdağ’a Gelmiş Olmaktan Son Derece Mutluyum”
Programda, Emirdağ’a atandığında yaşadığı duygularını da ifade eden Kaymakam Bilici, “En büyük ağabeyim Emirdağ’da 3 ay askerlik yapmış ve askerlik dönüşü bize öyle bir Emirdağ portresi çizdi ki bize göre Emirdağ insanların yaşayabileceği bir yer değildi. Malumunuz Afyonkarahisar karasal iklimin hüküm sürdüğü bir yerdir. Ağabeyimin askerlik dönemi de kış aylarına denk gelmiş. Ayrıca Emirdağ eskiden askerlik Eğitim merkeziymiş. Kışın Emirdağ soğuğunda askerlik eğitimi almak zormuş. Bize Emirdağ’ı anlatırken bu şekilde anlattı.
Biz Emirdağ’ı, türküleri ile tanıdık. Emirdağ ile ilgili önyargım kısmi olarak kırıldı. Özellikle kararnamede ismimi Emirdağ olarak görünce biraz şaşırdım çünkü tercihlerimden biri değildi.Çünkü özel nedenlerden dolayı farklı yerler yazmıştım ama kısa süre içerisinde burada sayın valimizin, görev yapıyor olması, onun riyasetinde görev yapacak olmamız bizler için bir ümit oldu. Ayrıca yeni bir kültürü tanımak da bizim açımızdan çok önemli, biz sürekli yer değiştiren kamu görevlileri farklı insanları, kültürleri tanımak, farklı insanlarla hemhal olmak imkânına sahip oluyoruz. Bu bizim için bir fırsattır. Ben de öğrenmeyi, insanlarla diyalog kurmayı, farklı kültürleri yaşamayı ve doğayı seven bir insanım. Bu bağlamda Emirdağ benim için bir fırsat, bir şans. Emirdağ’a gelince çok şaşırmadım diyebilirim çünkü ne olduğunu biliyordum. Emirdağ için temmuz ve ağustos ayı çok önemlidir. Bütün hesaplar 7. aya göre yapılır. Yazın Emirdağ nüfusu üç dört katına çıkar, müthiş bir yoğunluk oluşur. Ben ilçeye geldiğim zaman hükümet konağına giderken araç sirkülasyonundan ve yoğunluktan dolayı tıkanıklıklar beni şaşırtmıştı. Hükümet Konağı’nın ilçenin merkezinde olması ve eski bir bina olması yine dikkatimi çekti. Ben göreve başlar başlamaz ilk yaptığım şeylerden biri sivil bir şekilde bütün köyleri dolaşmak oldu. Bütün yolları görebilmek, coğrafyaya hâkim olabilmek, kültürü tanımak için hemen ertesi gün yola çıktım ve gördüklerim karşısında çok üzüldüm. Çok geniş arazileri olan bir coğrafyada neden yeterince ağaç ve yeşillik yok. Bu benim dikkatimi çekmişti.” şeklinde konuştu.

“Kadın Kültür Evi Emirdağ İçin Bir Şans”
Kadın Kültür evi ve Kadın Kooperatifi’nin önemine değinen Kaymakam Bilici, “Kadın Kültür Evleri ve Kadın Kooperatifleri tamamen sayın Valimiz Gökmen Çiçek öncülüğünde yürütülen, kendisine ait olan bir projedir. Sizlerin huzurunda Sayın Valimiz Gökmen Çiçek ve eşi Sümeyra Çiçek hanımefendiye çok teşekkür ediyorum. Afyonkarahisar’ın kadınları, Emirdağ’ın kadınları çok şanslılar. Biz görevi devraldıktan sonra ilçeye gider gitmez Belediye Başkanımızla istişarelerde bulunduk. Bu konuda Vali Yardımcımız Nurullah Kaya'nın da görüşünü ve desteğini alarak bütün süreci birlikte yürüttük.” diye konuştu.

“Kadın Kültür Evi Üretime Geçti”
Üretimin kazanca dönüştüğüne de değinen Kaymakam Bilici, “Sayın Valimizin başlattığı Kadın Kültür Evi projesinin sonraki aşaması, üreten kadınlar projesi, yani kadın kooperatifleri Kadın Kültür Evleri ile kadınlar ev kadını modundan çıkacak. Kadın Kültür Evleri, kadınlarımız kendilerine ait olan mekanlarda eğitim alsınlar, tarihten kültüre, sanattan edebiyata, üretimden pazarlamaya, dini bilgilerden sportif faaliyetlere birçok alanda kurs görsünler ve oraya adapte olsunlar, alacakları kurslar ile yeni meslekler edinsinler ve kadınlarımıza ait bir rehabilite merkezi olsun diye kurduk. Süreçte yoğun emek sarf eden arkadaşlarıma teşekkür ediyor ve şunu ifade etmek istiyorum. Emirdağ Kadın Kooperatifi Başkanı eşim Filiz Hanım, bu işe önderlik yaparak kadınları ikna etme buna inandırma konusunda çok çaba sarf ettiler. Aynı zamanda belediye başkanımızın eşi ve ilçede önder olabilecek şahsiyetlerle biz bu işe giriştik. Kooperatifleşme sürecini kısa bir süre içerisinde tamamladık. Bakliyat paketleme atölyesi kurduk. Gurbetçilerimiz yöremizde yetişen Yörük ve Türkmen kültürünü yansıtan bakliyatlara çok önem veriyor. Özellikle yazın Emirdağ’a geldikleri zaman, yani temmuz ayında, Emirdağ’a özgün ne varsa satın alır ve bunları yurt dışına götürüp orada tüketirler. Biz bunu fırsata dönüştürerek gurbetçilerimize, kadınlarımızın eliyle temiz, nezih ve kaliteli ürün üretelim istedik.” dedi.

“İlçemizde Satış Alanları Hazırladık”
Emirdağ’da yapımı devam eden satış alanları hakkında da bilgiler veren Kaymakam Bilici, “Bir sirkülasyonun da olması gerekiyordu. Yani bu üretilen ürünlerin satılması, paraya dönüşmesi yani bütçeye gelir kaydedilmesi gerekiyor ki giderler oradan karşılansın. Kooperatifimizin, kadınlarımızın kar elde etmesi gerekiyor. Biz ilçe merkezinde açacağımız satış noktaları ile bunu temin edeceğiz. İlçe merkezinde çok işlek bir noktada şu anda satış noktamızı inşa ediyoruz. İnşallah 8 Mart’ta orayı da faaliyet açmış olacağız. Bu arada ilk siparişimizi de Belçika Emirdağlılar Birliği’nden 1.000 adet gıda kolisi şeklinde aldık. Bu daha başlangıç, şu anda görüştüğümüz birçok yer var. Buradan bu işe gönül ve destek veren herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.

“Emirdağ’ın Tarihi ve Turistlik Yerleri Nereler”
Selcen Dilek Çöygün’ün Emirdağ’ın tarihi ve turistlik yerleri neresidir şeklindeki sorusu üzerine açıklamada bulunan Kaymakam Bilici, “Sınırlı bir zaman diliminde Emirdağ’ı, gurbetçilerimizi, Türkmen tarhanasını, arabaşını, dolgulu köfteyi anlatmak kolay değil. Emirdağ’ı ve Emirdağ’da gezilebilecek yerleri anlatacak olursam; Ziyaretçilerimiz Emirdağ Kültür Evini gezebilir, Pınarbaşı’nda piknik yapabilir, Emirdağ yaylalarına çıkarak kuş sesleri ve yılkı altlarının kişnemesi ile karşılaşabilirler.” diye konuştu.

“Amorium Emirdağ’ın Sembolü”
Kazılarına 1987 yılında başlanılan Amorium Antik Kenti ile ilgili de açıklamalarda bulunan Kaymakam Bilici, “Amorium Emirdağ'ın sembolüdür. Çünkü yaklaşık 4.000 yıllık bir geçmişi var. Burada Frig, Hitit, Yunan, Roma ve Bizans medeniyetine ait bir kültür var. Amorium, Bizanslılar için İstanbul'dan sonra bölgenin en önemli askeri noktasıydı. Ayrıca Selman-ı Farisi’nin de burada yaşamış olması bizim için çok anlamlıdır. Bununla beraber oradaki kazıların bir an önce sonuçlanması gerekiyor. Bu kazı çalışmaları kapsamında 1987 yılında yüzey araştırması yapılmış ve 1993 yılından beri burada kazılar yapılıyor. 2014 yılından bugüne kadar Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeliha Demirel Gökalp Hocanın başkanlığında kazı çalışmaları devam ediyor. Geçen seneye kadar yılda 6 aylık bir kazı çalışması sezonu varken, bu süreyi geçen sene 12 aya çıkardık. Yani burada düzenli, sürekli ve daha hızlı bir şekilde kazı çalışmaları devam edecek. Vatandaşlarımızın ziyaretine açılması için koruma amaçlı imar planını şu anda ihale aşamasına getirdik. İnşallah ziyaretçilerin hizmetine sunarak insanlarımızın tarih ile olan bağını daha da sağlamlaştırmış olacağız.” dedi. Haber: AFA

Paylaş

• Tweet

• Okunma: 2208