Vefalı Kangal

Köşe Yazıları / Obalardan Odalara

Flaman Bölgesi'nde kablo işi yapan kablo işçileri Flaman Bölgesi'nde küçük bir köyde çalışmakta iken kendi aralarında konuşuyorlardı. Sokaktaki bahçeli villa vari evden devamlı köpek havlaması duyuluyordu. Köpek huzursuzca devamlı havlıyor, sanki bir tarafı acıyor gibi sızlanıyordu. Kablo işçilerinden biri köy kökenli olduğundan yanındaki iş arkadaşına, ‘’Kardeş bu havlayan köpeğin bir derdi var. Hem havlıyor hem sızlanıyor" Belki ayağına diken battı veya bir tarafı çok acıyor. Arkadaşı “Ne biliyorsun len belki karnı aç” deyince diğeri “Niye bilmeyecekmişim ben köyde çobandım, çoban adam eşeğinin köpeğinin her halini bilir” diye cevaplar.

Diğeri “Boşver kedi köpek lafı yapmayalım işimize bakalım” der ve işe koyulurlar. Pazartesi'nden Cuma'ya kadar çalışırlar. Patronları Cumartesi günü de çalışılacak diye emir verir. Cumartesi günü de çalışmaya gelirler. İş baslar, bir saat kadar sonra köpeğin olduğu evden bir adam elinde bira, meyve suyu, çeşitli meşrubatlarla çalışan işçilerin yanına gelir. “İyi günler iyi işler” diyerek elindeki meşrubatları işçilere takdim eder. İşçiler teşekkur eder. Adam "Ben buraya neden geldim biliyor musunuz?” diye sorunca işçiler hayır derler. Adam “Siz bu sokağa çalışmaya geleli benim köpeğim çok mutsuz” der. İşçiler “Biz ne yaptık senin köpeğine de bizi suçluyorsun” derler. Adam “Ben bu köpeği 4 aylıkken Türkiye'den getirdim. Şimdi bir yaşında. Siz bu sokağa gelince sizin Türkçe konuşmanızı duyup köpeğim huzursuz oldu. Getirsem onu biraz sever misiniz?” der. İşçiler “Tabii neden olmasın” diye getirmesini isterler. Adam gidip köpeği getirir. Elinde ipi boynunda tasması ile. Köpek işçilere doğru gitmek için sanki can atarcasına atılıyor. İşçiler bakarlar ki Kangal cinsi çoban köpeği. Çoban olan, adama bağırır, “Bırak gelsin de onu sevelim. Bu cins Turkiye'nin en cins köpeğidir” diye seslenir. Adam köpeği bırakır. Köpek işçilerin yanlarına koşarak varır boyunlarına atlar. Onlarla oynamak ister, yatar yuvarlanır. İşçilerin gözleri dolar, köpeği sever okşarlar. Adama “Sen bize bırak bu köpeği şimdi işimiz var buradan bir yere ayrılmaz herhalde. İş bitince biz size getiririz” derler. Adam kabul eder. İşçiler çalışır kangal yanlarında bekler. Bir hafta o sokakta çalışan kablo işçileri sahibinin izni ile her gün alırlar çalışırken. Yanlarından bir yere ayrılmadan onlarla bekler kangal. Kangalın sahibi kangalın ne kadar hisli bir hayvan olduğunu bu sebeple öğrenmiş olur. Anadolu insanı ne kadar vefalı ise demekki hayvanları da o kadar vefalı.