Kadir Çalışıcı: "Ben Bir Emirdağlı Hayranıyım"

Haberler / Özel Haber

Eskişehir’in Vali Babası olarak tanınan Kadir Çalışıcı ile ofisinde www.emirdag.gen.tr yazarı Volkan Yıldırımbir söyleşi gerçekleştirdi. Eskişehir’deki görev yıllarını, yeni kitabı, Emirdağ’ın Eskişehir’e bağlanması ve Emirdağlıların şehre katkıları üzerine görüşlerini ifade eden Çalışıcı'ın en çarpıcı sözleri ise "Ben bir Emirdağlı hayranıyım. Çünkü Emirdağ iki kenti kurtarmıştır. Biri Eskişehir diğeri de Brüksel." oldu. İşte o röportaj:
M. Volkan Yıldırım: Çocukluğunuz bir köyde yıldızların altında hayaller kurarak, okumayı çok sevdiğiniz kitapları okuyarak geçiyor. Peki bugünün çocuklarına baktığınızda kendi çocukluk yıllarınızı özlüyor musunuz?
Kadir Çalışıcı: Bizim çocukluğumuz mahrumiyetler içerisinde geçti. Ama bu mahrumiyetlerin bizi koruduğuna inanıyorum. Bugünün çocukları dar sokaklarda, göğü görmeyen apartmanlarda, kuşların seslerinden habersiz ve doğayı tanımadan bir hayat sürüyorlar. Hayvanları ve doğayı belgesellerden öğreniyorlar.

İnternet ve oyundan başlarını kaldırmıyorlar. Mevcut teknolojiyi bu bakımdan faydalı bir şekilde kullanamıyorlar. Çocukların bu yüzden biraz şansız olduğunu düşünüyorum. Ama devletin ve toplumun da buna bir çare olmasını ve gereken önlemleri almasını bekliyorum.  
M.Volkan Yıldırım: “Valilerin de Öyküleri Vardır” kitabınızdan sonra, yeni yayımlanacak olan kitabınız “Masal Bitince” yi bize biraz anlatır mısınız?
Kadir Çalışıcı: Öncelikle şunu belirtmeliyim ki kitabımda geçen öyküler bizzat kendimin de içinde yer aldığı öykülerdir. Hayat bir öyküdür zaten. Toplumun sevinçlerini, üzüntülerini, nabız atışlarını bu öykülerden görebilirsiniz. Yaşanan bu öyküler bizlere birer doktormuş gibi olayları teşhis ederek, tedavi etme fırsatı verirler. Yeni kitabım “Masal Bitince” de gerçek yaşanmış bir hikayedir. Yanında staj yaptığım rahmetli Vali İlhan Sözgen'in hayat hikayesinden yola çıkıyor bu kitap. Bir yükselişin ve sonun başlangıcını anlatıyor. Sanki her şey rahmetli İlhan Sözgen’in şu sözlerinde saklı: "Masal bitti mi, kahramanlar da ölür…"
M.Volkan Yıldırım: Görev yaptığınız yıllarda asla yapmam dediğiniz ve taviz vermediğiniz durumlar oldu mu?
Kadir Çalışıcı: Şunu belirtmeliyim ki ; “Bu toprağın altı da var, üstü de…” Bunun üzerinde iyi düşünmek gerek. Seyitgazi Kaymakamlığı görevindeyken babam “Kamu hakkını yeme, hayır etmez” demiştir. Oğlum 9 yaşındayken “Baba n'olur bize haram yedirme!” demiştir. Kısacası babam ve oğlum bana kul hakkı yeme diye tembihlemiştir. O gün bugündür bu konuya çok dikkat ederek memur maaşına talim ettim. Bu bağlamda saçı bitmeyen yetim hakkını yemem de, yedirmem de… 36 yıllık memuriyet yaşamımda hesap veremeyeceğim bir şeyim yok…
M.Volkan Yıldırım: Eskişehir’de 6 yılı değerlendirdiğinizde sizi zorlayan durumlar oldu mu? Bu süreçte Büyükşehir Belediyesi ile koordinasyon ve işbirliğiniz nasıldı?  
Kadir Çalışıcı: Görevler ebedi değildir. Nasip bu kadarmış, buraya kadar dedik. Eskişehir’de görev yaptığım yıllarda halk tarafından şikayet edilerek bir soruşturma geçirmedim. Kimi kırdım, kimi üzdüm diye düşündüğümde bir gün odacıma karşı sesimi yükselttiğimi hatırlıyorum. Onunla da ayrılmadan helalleşerek gönlünü aldım. Bunun dışında da kimseyi kırdığımı düşünmüyorum. 6 yıllık görev süresince beni zorlayan pek fazla şey olmadı. Zaten sıkıntıları halkımızla hep beraber aştık. Eskişehir’in menfaatleri konusunda da yalnızca Büyükşehir Belediyesi değil, herkesle istişarem ve işbirliğim olmuştur. Ortak hareket edilme noktasında ortak hareket edilmiştir.  
M.Volkan Yıldırım: Peki göreviniz süresince olmazsa olmaz dediğiniz, ya da yarım kaldığını düşündüğünüz işler oldu mu? Eğer olduysa keşke yapabilseydim dediğiniz bu işler için siyasete girmeyi düşünüyor musunuz?
Kadir Çalışıcı: Evet halen eksikliğini hissettiğim, yapılmasının yarım kaldığını düşündüğüm işler var. Örneğin Kızılinler’ de saniyede 150 litre su boşa akıyor. Buranın bir termal merkezi olması gerekir. Seyitgazi-Afyon yolu Eskişehir’i batıya bağlayan en kestirme yoldur ve bir an önce bitirilmelidir. Eskişehir’e “Bilişim Vadisi” mutlaka kurulmalıdır. Eskişehirspor’un önce lig şampiyonu olmasını, daha sonra da Avrupa’da top koşturmasını görmek isterim.
Siyasete gelince siyaset kurumu da topluma hizmet için bir araçtır. Eskişehirli hemşerilerimizden bir talep geldiği halde ben göreve hazırım.  
Kadir Çalışıcı: M.Volkan Yıldırım: Emirdağlı şair Fikret Akın’ın şiir kitabının imza gününde bir tarafınızın Emirdağlı olduğunu söylemiştiniz. Biraz açıklar mısınız?
Kadir Çalışıcı: Geçmişe baktığımızda ilk önceleri Horasan bölgesinden Emirdağ’a yerleşmişiz. Rahmetli İsmail dedem deve kervanı ile kil ticareti yapıyor. Sürekli olarak yolculuk yapmaktan usanmış olacak ki yerleşik bir hayata geçmek istiyor. Bunun için de bugün Afyon’un termal bölgesi olan kuzeydeki ovayı satın alıyor. Böylece bugün dedemin adıyla anılan İsmail Köyü oluşuyor. İşin özeti böyle…
M.Volkan Yıldırım: Yıllardır Emirdağ-Eskişehir-Afyon hattında süregelen gizli bir tartışma var. Emirdağ’ın Eskişehir’e bağlanması konusu. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Kadir Çalışıcı: Bu Emirdağlı hemşerilerimizin kendi kararıdır ve saygı göstermek lazım. Aslında Emirdağ ne Afyon’un ne de Eskişehir’in gölgesinde kalmıştır. Kendi sınırlarını çoktan aşmıştır. Ama Emirdağlılar Eskişehir’e gerçekten bağlanmak istiyorsa İlçe Seçim Kuruluna başvurarak “Plebizit” kararı aldırmaları gerekiyor. Daha sonra bu konuda yapılacak referandum kararında halkın büyük bir kısmı evet derse bu mümkün olabilir. Konu en nihayetinde Afyon ve Eskişehir İl Genel Meclislerinde görüşülür. Eskişehir büyük bir olasılıkla ilçenin bağlanmasını isteyebilir ama Afyon verme konusunda zorlayabilir. Bu noktada en son nihai kararı siyasi otorite verecektir.  
M.Volkan Yıldırım: Gerek Eskişehir gerekse Belçika’da yaşayan Emirdağlılar konusunda ne düşünüyorsunuz?
Kadir Çalışıcı: İlk öncelikle şunu söylemeliyim ki “Ben bir Emirdağlı hayranıyım.” Çünkü Emirdağ iki kenti kurtarmıştır. Biri Eskişehir diğeri de Brüksel. 1986 yılında terör örgütü Avrupa çapında Brüksel merkezinde bir eylem yapmak istemiştir. Fakat Emirdağlılar terör örgütünü geri püskürtmüştür. Aynı şekilde Eskişehir’de yaşayan Emirdağlı hemşerilerimiz de benzer davranış ve hareketlerle şehrin huzurunu bozmak isteyen yapılara karşı şehri korumayı büyük ölçüde başarmıştır. Emirdağlıların Eskişehir’deki varlığı şehrin yapısını bozmak isteyen unsurların şehre girmesine engel olmuştur.
Aynı zamanda Emirdağ okumuşu, yazarı, çizeri, şairi ve kültür seviyesi yüksek bir yerdir. Özellikle Belçika’da kaldığım yıllarda halk şairi Fakı Edeer in samimi, içten ve halk şivesiyle yazmış olduğu şiirlerini beğeniyle okumuştum.   
M.Volkan Yıldırım: Bir çok ilin eksik bir yönü olan, fakat bizde başarıyla gerçekleşen Brüksel-Eskişehir uçak seferlerinin hikayesini anlatır mısınız?
Kadir Çalışıcı: Bir gün Belçika’dan Antalya hava alanına iniş yaptık. Emirdağlı 70 yaşlarında bir hemşerimiz gecenin bir yarısı Antalya’dan Emirdağ’a nasıl gideceği konusunda sitemlerini dile getirdi ve bizlerden bir şeyler yapmamızı istedi. Bunun üzerine Belçika’da milletvekili olan Cemal Çavdarlı ile işbirliği ve koordinasyon içinde uğraştık ve sonunda bu seferlerin başlamasını sağladık. Artık Eskişehir dünyaya bağlı bir hale geldi. Emirdağlıların bu güzel talebi yerine getirildi. Emirdağlılar bu işi tahrik eden unsur oldular.
M.Volkan Yıldırım: Son olarak Eskişehir halkıyla ilgili söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Kadir Çalışıcı: Öncelikle Eskişehir halkına selam ve saygılarımı iletiyorum. Eskişehir halkı dik, soylu, aydın ve münevver bir halktır. Eskişehir halkı soyludur. Eskişehir halkını satın alamazsınız. Eskişehir halkı vefalıdır ve Eskişehirspor gibi zoru başarır….
M.Volkan Yıldırım: Ben de bu güzel sohbet için teşekkür ediyor, emeklilik hayatınız ve atılacağınız yeni görevler için başarılar diliyorum.