Atatürk ve Yusuf Dede

Köşe Yazıları / Melih Can Kalender

Atatürk ve Yusuf Dede

-Ülkemizi buhranlı günlerden aydınlığa çıkaran Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk anısına-Geçenlerde okuduğum bir yazıyı sizlerle paylaşmaktan onur duyarım. 1930’lar ve Mustafa Kemal Atatürk ve onun liderliğinde kenetlenmiş Türk Milleti’nin kurduğu genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Bu yıllarda ilçemize bağlı Bademli Köyü (şimdi Kasaba)’nde yaşayan Yusuf Eydemir adında bir vatandaş ve onun başından geçen bir anı. Günümüze ışık tutsun diye Yusuf Eydemir’in başından geçen bu anıyı, şimdi polis emeklisi olan torunu Muhit Eydemir’in anlattıklarından yola çıkarak sizlere sunuyoruz. Bademli Köyünde yaşayan Yusuf Eydemir’in, 1930’lu yıllarda ağılından koyunları çalınır. Yusuf Dede önce köy muhtarına gider, durumu anlatır, yardım ister. Ama sonuç alamaz. Yine aynı amaçla Emirdağ Kaymakamına çıkar, derdini anlatır. Fakat yine sonuç alamaz. Bunun üzerine Yusuf Dede Bademli’den Ankara’ya yayan olarak gider ve Mustafa Kemal Atatürk’e sorununu anlatmak ister. Ankara’ya varır ama görevliler onu içeri almazlar. O inatla kapıda beklemeye devam eder. Aradan üç dört gün geçer Yusuf Dede hala kapıda beklemektedir. Bu sırada Atatürk, onu pencereden fark eder ve yetkililere: Birkaç gündür dikkatimi çekiyor, kapıda bekleyen bir vatandaş var. Gidin o vatandaşı getirin, bakalım ne derdi varmış der. Yetkililer Yusuf Dede’yi Atatürk’ün huzuruna çıkarırlar.Atatürk sorar: Kapıda günlerdir ne bekliyorsun, söyle bakalım ne derdin var ? Yusuf Dede başından geçen olayları Atatürk’e anlatır. Bunun üzerine Atatürk Afyon Valisini arar, kısaca Yusuf Eydemir’in olayını anlatır ve eğer bu vatandaşın koyunları hemen bulunmazsa o köyü ortadan kaldırırım der. Atatürk Yusuf Dede’yi koyunlarının bulunacağına dair sözlerle teselli eder. Daha sonra da ona biraz para verir. Yetkililere de bu vatandaşı götürün trene bindirin , memleketine gitsin der. Yetkililer gerekeni yaparlar ve onu trene bindirip yolcu ederler. Yusuf Dede trenle Afyon’a kadar gelir ve oradan da yaya olarak köyüne gelir. Köyüne geldiğinde koyunlarının bulunmuş olduğunu görür. İşte hem memleketimizden hem de Atamızdan bir anı. Bugün ülkemizde, böyle bir devlet adamlığı örneğine ihtiyacımız var mı? Bunu siz değerli okuyucularımızın yorumlarına bırakıyorum. Saygılarımla.

  • Güncelleme: 10.01.2007 02:38
  • Okunma: 14252

Yorumlar (0)Yorum Yap