Muavininiz AGUCU

Köşe Yazıları / Melih Can Kalender

Muavininiz AGUCU

Emirdağ’ın ve Emirdağlının mayasında hep önde olmak, atak olmak, risk almak, başka insanlarla tanışmak başka dünyalar tanımak hep olagelmiştir. Yakın ilçelerden hep bu yönüyle farklı bir yapısı olmuştur. Mesela Bolvadinli kardeşlerimizin belli bir birikimi varsa onu riske etmeyi hiç sevmezler ama Emirdağlılar kaybetmekten hiç korkmazlar. Yörede böyle özellikler vardır. Bu yüzdendir ki Emirdağlılar nakliyatçılıkla çok ilgilenirler. Seyahat firmaları ile ünlüdür. 1980’li yıllarda bu otobüs firmaları Türkiye’nin ulaşılması güç yörelerine yolcu taşımışlar, yük taşımışlardır. Otobüs şoförlüğü de Emirdağ’da gözde meslek olmuştur. Onları imrenilir kılan ; ütülü beyaz, kravatlı gömlekleri Persol gözlükleri, ibola çakmakları, özenli giysileri, mola verdikleri yerlerde itibarlı masaları olmuştur. Bu durum yeni yetişen gençlerin ilgisini çekmiş ve onlar gibi olmak istemişlerdir. İşte “AGUCU” lakaplı gençte onlardan biridir .Otobüs muavinliği ile işe başlamış Yüksel turizmin otobüslerinde çalışmaktadır ama muavinlik çok zordur, meşakkatlidir. Belli çalışma saatleri yoktur. Şoförlerin bitmek bilmeyen istekleri yolculara hizmet gerçekten zordur. AGUCU’nun otobüsü Emirdağ’dan İstanbul’a, İstanbul’dan İzmir’e oradan da Afyon üzerinden Emirdağ’a gitmektedir. AGUCU lakaplı genç muavin gecenin bir yarısı İzmir dönüşü arka beşli koltuğu kendine boşaltmış ve bir an önce yatıp biraz uyumak istemektedir. Yorgun uykusuz ve bitkindir. Arka beşliye yatar . Tam içi geçip uykuya dalacakken bir yolcunun dürtmesiyle uyanır. Yolcu: - “Oğlum susadım. Bana su verir misin?” der. AGUCU kalkar ona dolaptan su verir ve tekrar yatar. Tam yine içi geçmiş uyumuşken bu seferde şoförün zili uyandırır. Gider şoförün yanına. AGUCU:-“Buyur abi ne var?” diye sorar. Şoför:-“Agucu bana biraz kolonya getir de ferahliyayim” der. AGUCU ona kolonya götürür, gelir arka beşli koltuğa dua ederek tekrar yatar.”İnşallah uyandıran olmaz da biraz uyurum” der. Tam içi geçerken bu seferde başka bir yolcu dürterek uyandırır ve su istediğini söyler. AGUCU ona da suyu verir ama bu sefer tepesi atmıştır ve aklına dahiyane(!) bir fikir gelir. Dolaptaki bütün su şişelerini kucaklar ve uyuyan- uyumayan yolcuların hepsini kaldırır ve yolculara –“ Şu suyunuzu alın beni de bir daha uyandırmayın kardeşim” der. ( Ziyaretçi Defterinden TİMUÇİN)

  • Güncelleme: 09.02.2007 01:42
  • Okunma: 4099

Yorumlar (0)Yorum Yap