Köse: "Kriz Seçimle Sona Erer"

Haberler / Özel Haber

• 23.07.2008 13:01
• Yorumlar

Emirdağ Gazetesi ile aynı anda www.emirdag.gen.tr'de.Geçtiğimiz günlerde Belçika Hükümeti Başbakanı Lves Leterme'nin istifasını istemesine rağmen Kral II. Albert kabul etmedi. Belçika'da bu günlerde bir iç kriz söz konusu. Emirdağlı olan Schaerbeek Belediye Başkan Yardımcısı Sait Köse Belçika’daki durumla ilgili şunları kaydetti:"Belçika 1830 yılında kurulmuş bir devlettir. Daha önce değişik ülkelerin sömürgesi olmuştur. Kral ise Avusturya kökenli Habsburg ailesine mensuptur. Şu anda Dünya’nın İngiltere’den sonra en büyük sanayi ülkesidir. Gurbetçi hemşehrilerimizin bildiği üzere ülkenin bir kısmı Fransızca bir kısmı da Flamanca dilini kullanmaktadır. Fransızca’yı daha çok 'burjuva' dediğimiz kesim kullanıyordu. Flamanca’yı ise daha çok köylü ve çalışan kesim kullanıyordu. Ülkenin kurulduğu yıllarda Valon bölgesi yani Brüksel’in olduğu bölgeler sanayi bölgesi idi. Daha sonraki yıllarda ise Flaman bölgesi sanayide ilerleme kaydederek sanayide öne geçmiştir. Ülkedeki ilk sorunlar 1960’lı yıllarda patlak verdi. Belçika’daki Luven Üniversitesi’nde Flaman kökenli öğrenciler Fransız kökenli öğrencileri dışlamışlar ve ülkede Flaman bölgesi ile Fransız bölgesi arasında sorunlar ortaya çıkmıştır. Daha sonra ülkedeki siyasi partiler ikiye bölünmüştür. Siyasi bölgelerde yani Fransızca’nın konuşulduğu bölgelerde büyük reformlar yapılmıştır.
"Şu An Flaman Bölgesi Daha Etkindir, Brüksel'deki Türkler İçin Pek Sorun Olmaz" devamında...Şu An Flaman Bölgesi Daha Etkindir
Ama az önce söylediğim gibi zamanla Flaman Bölgesi sanayide daha büyük adımlar atarak Fransızca konuşulan bölgeyi geçmiştir. Şu anda da Flaman bölgesi daha etkin haldedir. Nüfus olarak da fazladır. Flaman bölgesinde yaşayanlar ülkede reform istiyorlar. Kendi bölgeleri için istiyorlar bu reformları.
Geçtiğimiz günlerde ülkede istifasını veren Başbakan seçilmeden önce Flaman Bölgesi’nde reform yapacağı sözünü vermişti. Flamanlar bu reformların bir an önce yapılmasını istiyorlar ama Brüksel, Liege gibi kentlerde yani Fransızca konuşulan bölgelerde yaşayanlar bu reformların daha sonra da yapılabileceğini söyleyerek reformların şimdilik ertelenmesi gerektiğini düşünüyorlar.Bu reformları isteyenler yani Flaman Bölgesindekiler seçimlerde %65 oy aldılar. Bu reformlar sosyal dayanışmayı ortadan kaldırıyor. Yani Flaman Bölgesinde yaşayanlar bu reformlarla sosyal dayanışmayı ortadan kaldırmayı istiyorlar. Bu yüzden de ülkede bir karışıklık sözkonusu. Ülke kötüye gidiyor. Bana göre bu bölünme ilerleyen zamanlarda gerçekleşecek, bu kaçınılmaz birşey. Hatta Avrupa Birliği geçtiğimiz yıllarda Belçika’yı bu konuda uyardı.Bana göre bölünme olursa bu Brüksel bölgesi için yani Fransızca konuşulan bölge için pek sorun olmaz. Çünkü Belçika’nın belkemiği Brüksel. Ama Flaman yani halkı Frankofon olan bölge zenginliğini yani şu anki zenginliğini Fransızca konuşulan bölgeden alıyor. Nitekim Brüksel Avrupa’nın en zengin ikinci kenti.Brüksel'deki Türkler İçin Pek Sorun Olmaz
Bölünme Brüksel’deki Türkler için de pek sorun olmaz. Hatta iş imkanları artar. Örneğin Belçika’nın neresinde olursanız olun işe girmek için Flamanca bilmeniz de isteniyor ama böyle bir bölünme olursa işe girmek için sadece Fransızca bilmek yeterli olacak. Bu durumda olan çok sayıda Türk var. Ama Flaman Bölgesinde yaşayan Türkler bu bölünmeden zarar görecektir.Şu anda Başbakan görevini yürütüyor ama usulen yürütüyor. Şu anki çözüm de ancak seçimle mümkün gözüküyor. Bizim partimiz şunu diyor öncelikle halkın düşen alım gücü yükselsin, sosyo ekonomik düzenlemeler yapılsın, daha sonra bu reformlar hayata geçirilsin yani reformlar ağır ağır yapılsın. Ama Flaman Bölgesi bunun bir an önce yapılmasını istiyor.Ülke bölündüğü zaman kesinlikle bundan zarar görecektir. Örneğin bir boşanma olayında ailenin bütün fertleri zarar görür bu da böyle bir şey. Ama kavgalı gürültülü yani şu anki Belçika’nın durumu gibi bir evliliği yürütmek de böyle bir ortamda yaşamak da pek mümkün gözükmüyor.”

Paylaş

• Tweet

• Güncelleme: 10.04.2009 01:39
• Okunma: 2858